NUN Eğitim ve Kültür Vakfınca “Özgürleştiren Sınırlar” temasıyla düzenlenen “Eğitimde 1 Adım Ötesi Zirvesi”nde konuşan Tekin, zirvenin, düşünce dünyasına yeni bir derinlik ve yön kazandıracağına inandığını söyledi.
Zirvede konuşulacak “özgürleştiren sınırlar” konusunun geçen yılki “öze dönüş” temasını hatırlattığını belirten Tekin, “Tesadüf değil, tefekkürle bakıldığında bu iki kavramın birbirini tamamlayan bir hikmet taşıdığına inanıyorum. Çünkü özgürleşmek, aslında insanın kendi özüne yapılan bir yolculuktur. Bu yolculuğun amacı ise insan varoluşunun keşfedilmeyi bekleyen ahlaki potansiyelini tümüyle açığa çıkarmaktır.” diye konuştu.
Tekin, özgürlüğün, insanın kendini bir topluma, kültüre, geçmişe ya da ideale ait hissetmesiyle anlam kazandığını, bu aidiyetin bireyin sadece kimliğini değil, aynı zamanda bu kimlikle dünyada nasıl var olacağını belirleyen güçlü bir bağ olduğunu kaydetti.
Özgürlüğün sınırların reddi değil, doğru çizilmiş sınırlar içinde kendi potansiyelini gerçekleştirme iradesi olduğunu vurgulayan Tekin, “Özgür birey, başıboş hareket eden bir varlık değil, kendi sınırlarını bilen, hak ve sorumluluklarını dengeleyen, bireysel ve toplumsal ahengi gözeten bir insandır. Ancak günümüz dijital çağı, bu dengeyi tehdit eden yeni bir başıboşluk kültürünü bize dayatmaktadır. Çocuklarımız, sosyal medyanın ve kontrolsüz bilgi akışının etkisiyle sınırlarını yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır.” ifadelerini kullandı.
Tekin, bu durumun yalnızca bireysel düzeyde yol açtığı sorunlar açısından değil, toplumsal uyum ve medeniyet bilinci bakımından da kaygı verici olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: