Başkan Erdoğan, İstanbul Enerji Forumu’nda Türkiye’nin enerji alanındaki zirve yolculuğunu anlattı: “Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına, enerji maliyetlerinin ekonomimiz üzerinde oluşturduğu baskının hafifletilmesine büyük önem veriyoruz. Enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefiyle hiçbir alanı ihmal etmeden, marjinal yapılardan gelen baskılara aldırmadan yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Kim ne derse desin, enerji dahil hiçbir alanda, ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız. Rusya- Ukrayna arasında bininci gününü geride bırakan savaş, özellikle enerji alanında dışa bağımlılığın risklerini göstermiştir. Allah’ın izniyle bundan da geri adım atmayacağız. Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpe çıktı. Doğalgazda toplam yurtiçi üretimi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik.
Böylece 3.5 milyon hanemizin ihtiyacını doğalgaz sahamızdan karşılıyoruz. Petrolde daha önce terör nedeniyle arama yapamadığımız bölgelerden Gabar’da, tarihimizin en büyük petrol keşfine imza attık. 2024 yılında Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondaj tamamladık. Bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. Biz, enerji dâhil her alanda insanı merkeze alan, tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu bir politika benimsiyoruz. İnsana ve çevreye hak ettiği değer verilmeden, küresel ekonomi refaha ulaşamaz, enerji arz güvenliği sağlanamaz, dünyada barış ve huzur tesis edilemez. Enerji üretimiyle eşzamanlı olarak enerji tasarrufumuzu da artırmak, israfı önlemek, sorumluluk duygusuyla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Oruç Reis gemimiz, Somali denizlerindeki 3 sahada faaliyetlerine başladı. İnşallah bu çalışmalardan da müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Nükleer enerjide 2050 senesinde inşallah 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Akkuyu tümüyle devreye girdiğinde Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak, böylece 35 milyon ton karbon salımını önleyecektir.
MUHALEFETİN KARIN AĞRISI GEÇMEDİ
22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama muhalefetin, bilhassa CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Nükleer enerjiymiş, doğalgaz keşfiymiş, yeni boru hatlarıymış, doğalgaz depolamaymış, petrol kuyularıymış, bunların hiçbiri muhalefetin gündeminde olmadı.
TÜRKİYE BÜYÜMEDE FARKINI ORTAYA KOYDU
Enerji, ulaştırma ve haberleşmeyle birlikte kalkınmanın lokomotifidir. Sanayileşme ve gelişmenin de temel şartı yine enerjidir. Ağır bir ithalat kalemi ile sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı ve gelişmeyi sağlamak, açık söylüyorum, her babayiğidin harcı değildir. Türkiye zor olanı başarmış ve son 20 yıldır ortalama yüzde 5.4 oranında büyüyerek farkını ortaya koymuştur.