Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Aile yapısına ve değerlerine özen ve hassasiyet göstererek aileyi korumayı anayasal bir sorumluluk olarak nitelendiren Göktaş, bu sorumlulukla “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”nı hazırladıklarını belirtti.
Söz konusu belge kapsamında küresel riskler ve demografik dönüşüm, sosyal refah, aile odaklı sosyal hizmetler, dijitalleşme, çevre ve afetler olmak üzere 5 ana tema çerçevesinde stratejik hedefler belirlediklerini bildiren Göktaş, dünyanın her yerinde demografik dinamiklerin değiştiğine dikkati çekti.
Dünya genelinde olduğu gibi yaşlı nüfus, yalnız yaşayan bireyler, boşanmalar, tek ebeveynli aileler giderek artarken genç nüfusun hızla azaldığını dile getiren Göktaş, “2023’te 1,51 olan doğurganlık hızımız nüfusun kendini yenileme oranının çok altında seyrediyor. Bu bağlamda, sağlıklı aileleri korumak ve çalışmalarımızı bütüncül bir anlayışla yürütmek için Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığını kurduk. Dinamik nüfus yapımızı korumak ve en uygun politikaları geliştirmek için bir saha araştırması başlattık. İlk defa oluşturulacak ‘Nüfus Politikaları Kurulu’na ilişkin çalışmalarımızın son aşamasına geldik. Kurul ile nüfusa ilişkin hukuki düzenlemeleri, kurumsal yapıları, politikaları ve hizmetleri bütüncül bir yaklaşımla ele alacağız.” ifadesini kullandı.
Sosyal hizmet alanında iki yeni çalışmayı hayata geçireceklerini açıklayan Göktaş, “81 ilimiz ve 922 ilçemizde, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, bağımlılık gibi tehditleri bütüncül bir yaklaşımla ele alacağımız sosyal risk haritaları oluşturuyoruz. Bu çalışmayla, koruyucu ve önleyici mekanizmaları güçlendirmeyi ve olası risklerin geri dönülemez sonuçlar doğurmadan önüne geçmeyi amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Her bir şehre, ilçeye, mahalleye hatta aileye özgü hizmetler belirleme kapasitelerini de geliştireceklerini vurgulayan Göktaş, şunları söyledi:
“Başlattığımız bir diğer yeni ve kapsamlı çalışma ise Aile Rehberi Sistemi’dir. Bu sistem ile vatandaşlarımıza daha etkin ve erişilebilir sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, 8’ini bu yıl hizmete açtığımız, 418 Sosyal Hizmet Merkezimiz (SHM) ve yine bu yıl 309 ilçede oluşturduğumuz SHM irtibat noktalarımızla, vatandaşlarımıza ihtiyaçları doğrultusunda destek oluyoruz. 2013 yılından bu yana ülkemiz genelinde 235 afet ve acil durumda 5,6 milyon vatandaşımıza psikososyal destek hizmeti sunduk. Bugüne kadar 5 bin 681 ASDEP (Aile Sosyal Destek Programı) görevlimizle son bir yılda 1,4 milyon hane olmak üzere toplam 8,3 milyon haneye ulaştık. ASDEP ile, ailelerin ihtiyaçlarını yerinde tespit ederek sosyal hizmetlerimizi ulaştırmaya devam edeceğiz.”
Bağımlılığı bireylerin, ailelerin, toplumların ve ülkelerin geleceğini etkileyen bir tehdit olarak nitelendiren Göktaş, Yeşilay ile madde, alkol, tütün, kumar, dijital ve teknoloji bağımlılığı hususlarında düzenledikleri önleyici rehberlik, eğitim ve farkındalık programlarıyla bugüne kadar 1,5 milyondan fazla kişiye ulaştıklarını aktardı.
Yeni hizmet modeli Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı ile yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarına sosyal uyum boyutunda katkı sunacaklarını belirten Göktaş, “Dijital bağımlılık son yıllarda ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Konunun uzmanları, ebeveynler ve çocukların katılımıyla, Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı’nı düzenledik. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızda belirlediğimiz hedefler çerçevesinde, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği tehlikelere karşı tedbirler geliştiriyoruz. Hedefimiz, dijital dünyanın aileler ve özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve kalıcı çözümler geliştirmektir.” bilgisini paylaştı.
“Aile Enstitüsü’nün çalışmalarında son aşamaya gelindi”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla hayata geçirilen, deprem bölgesi ile doğurganlık oranları en düşük olan Zonguldak, Karabük ve Bartın ile Osmaniye’de uygulamaya başlanan Aile ve Gençlik Fonu’na gençlerin yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Göktaş, “Proje kapsamında 6 bin 17 çifte evlilik öncesi eğitim ve aile danışmanlığı hizmeti sunduk. Ayrıca 5 bin genç çiftin kredi ödemelerini gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde, projemizin uygulama alanını genişleterek daha fazla çiftimizin bu imkandan faydalanmasını sağlayacağız.” dedi.
Aile ve nüfus politikalarına yön vermesi amacıyla kuracakları Aile Enstitüsü’nün çalışmalarında da son aşamaya geldiklerini bildiren Göktaş, “Evlilik öncesi eğitim ve aile eğitim programlarımızla 6,6 milyon kişiye eğitim verdik.” açıklamasında bulundu.
“İlk Öğretmenim Ailem Projesi” ile ailelere yönelik, ebeveynlik becerilerini geliştirme ve çocukların sağlıklı gelişimini destekleme amacıyla rehberlik hizmetleri başlatacaklarını aktaran Göktaş, Milli Eğitim Bakanlığıyla yürüttükleri “BİZ Projesi” ile okula yeni başlayan çocuklara ve ailelerine eğitim sürecine uyum desteği verdiklerini anlattı.
Bakanlık olarak, çocuğun üstün yararı ilkesini temel alarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu inançla çocuklarımızı donanımlı, özgüveni yüksek ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak yetiştirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmetimiz ile 169 bin 584 çocuğumuzu ailelerinin yanında destekliyoruz. Bu kapsamda çoğunlukla annelere olmak üzere aylık ortalama 1 milyar lira tutarında ödeme yapıyoruz. Bu aileleri en az 3 ayda bir evlerinde ziyaret ederek danışmanlık hizmeti veriyoruz. Okul Destek Projesi ile SED’den faydalanan 41 bin 30 çocuğumuza sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda kendilerini geliştirme imkanı sunuyoruz. Bu yıl ‘bir çocuğa verilecek en değerli hediye ailedir’ diyerek koruyucu aile çalışmalarımıza hız verdik. Yeni modellerimiz olan geçici ve profesyonel koruyucu aile hazırlıkları kapsamında yıl içerisinde 47 farklı eğitim ve toplantı gerçekleştirdik. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatılan Gönül Elçileri Projesi’yle 10 bin 316 çocuğumuz koruyucu aile hizmetinden yararlanıyor. Bugüne kadar 20 bin 69 çocuğumuzu ise evlat edinme hizmetinden faydalandırdık.”
Koruma altındaki çocukların akademik başarısı
Bakan Göktaş, kurum bakımında gerçekleştirilen köklü bir dönüşümle, koğuş tipi bakım modelinden, ev tipi bakım modeline geçerek çocukların aile şefkatiyle büyümelerini sağladıklarını belirterek, “Şu anda 80 çocuk evleri koordinasyon merkezine bağlı 1185 çocuk evinde 5 bin 538, 119 çocuk evleri sitesinde 7 bin 173 ve 62 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesinde 1698 çocuk olmak üzere toplam 14 bin 409 çocuğa hizmet sunuyoruz.” diye konuştu.
Bu yıl Ordu, Hatay, Mersin olmak üzere 3 çocuk evleri sitesi ve Kayseri’de 1 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesini faaliyete geçirdiklerini kaydeden Göktaş, yıl içinde yaklaşık 6 bin çocuğu sporla buluşturduklarını, 2 bin 134 çocuğun spor hayatına lisanslı devam ettiğini, 46 milli sporcularının bulunduğunu aktardı.
Bu yıl koruma altındaki 421 çocuğun üniversite sınavında başarı sağladığını dile getiren Göktaş, “Üniversitelere yerleştirme oranımızı geçen yıla göre yüzde 32 artırdık. Ayrıca yıl içinde devlet korumasında yetişen 1329 gencimizin atamasını gerçekleştirerek, bugüne kadar 63 bin 536 gencimizin kamuda istihdam edilmesini sağladık. İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitimleri ile koruma altında olan ve SED hizmetiyle desteklediğimiz 8 bin 423 çocuğumuzu mesleki rehberlik ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirdik. Gençlerimizin özel sektörde istihdamını teşvik etmek amacıyla, işe girişten itibaren 5 yıl boyunca SGK primlerini devlet olarak biz karşılıyoruz.” ifadesini kullandı.
Çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmetlere erişimi arttırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak için Çocuk Yaşam Merkezlerinin pilot uygulamasını Bursa’da başlattıklarını anlatan Göktaş, “2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 2 bin 97 çocuğu bu merkezlerimizde etkinlik ve faaliyetlerden faydalandırdık. Deprem bölgesindeki Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya olmak üzere 4 ilimizde Çocuk Yaşam Merkezi oluşturmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” sözlerini sarf etti.
Kadınların ev ve iş hayatı arasında tercih yapmak zorunda kalmamaları için UNICEF ile işbirliğinde erken çocukluk döneminde bakım hizmeti veren kişilere yönelik Ev Temelli Bakım Hizmet Modelini hayata geçireceklerini söyleyen Göktaş, şunları kaydetti:
“Ayrıca 0-3 yaş dönemi çocuklar için mahalle tipi kreş modelimiz ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Çocuklar Güvende Programı kapsamında 393 ekibimizle risk altındaki çocuklar ve ailelere koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunuyoruz. Ekiplerimiz bu programla 25 bin 990 okul ziyareti ve 138 bin 462 görüşme gerçekleştirerek 55 bin 67 sosyal hizmet müdahalesinde bulundular. Çocuklarımızı yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için oluşturduğumuz Sosyal Medya Çalışma Grubumuz ile olumsuz içerikleri takip ederek koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca ailelerin çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayınları ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformunu oluşturduk. Çocuklarımızı korumak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına gereken her türlü adımı atmakta kararlıyız.”
“6 bin 832 engelliye 106 bakım ve rehabilitasyon merkezinde ücretsiz hizmet veriyoruz”
Engelli Hakları Ulusal Eylem Planıyla engellilerin topluma tam ve eşit katılımını sağlayacak, erişilebilirlik standartlarını yükseltecek adımlar attıklarını belirten Göktaş, 6 bin 832 engelliye 106 bakım ve rehabilitasyon merkezinde ücretsiz hizmet verdiklerini bildirdi.
Göktaş, 317 özel engelli bakım merkezinde 30 bin 165 engellinin yatılı bakım hizmetinden faydalanmasını sağladıklarını anlatarak, 137 gündüzlü bakım ve rehabilitasyon merkezinde ise engelli bireylerin öz bakım ve sosyal yaşam becerilerini geliştirirken ailelerine yönelik rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sunduklarını aktardı.
Yıl sonuna kadar 190 kapasiteli 2 engelsiz yaşam merkezini hizmete sunmaya hazırlandıklarını ifade eden Göktaş, gelecek sene 264 kapasiteli 3 merkezi daha hizmete sunmayı planladıklarını söyledi.
Yeni bakım modeli “Bakım Destek Merkezleri”nin ilk pilot uygulamasını İstanbul Kıraç’tan başlattıklarını açıklayan Göktaş, “Bu modelde, evde bakım hizmeti verilen engellilerimiz, 3 ayda bir 5 gün olmak üzere bir yılda 20 gün bu merkezlerimizde ücretsiz misafir olabilecekler.” diye konuştu.
Bunun yanı sıra Evde Bakım Yardımıyla 546 bin 642 kişiye destek verildiğini ve bakımı üstlenen engelli yakınlarına aylık 9 bin 77 lira ödeme yaptıklarını söyleyen Göktaş, şehirleri her alanda daha erişilebilir kılmak için 2011’den itibaren 28 bini aşkın kamu temsilcisine eğitim, belirlenen kriterleri sağlayan 3 bin 583 bina, açık alan ve toplu taşıma aracına Erişilebilirlik Belgesi verdiklerini belirtti.
2002’den bugüne kamuda engelli istihdamını 12 kat artırarak 70 bin 878 engellinin kamuya yerleştirilmesini sağladıklarını ifade eden Göktaş, Afyonkarahisar ve Antalya’da başlattıkları ve gelecek sene 16 ilde daha yaygınlaştıracakları “Bireysel Sosyal Hizmet Danışmanlığı Modeli” ile otizmli bireylere ve ailelerine birebir destek sunduklarını aktardı.
Gelişim geriliği riski taşıyanlar ile engelli çocukların kaliteli bakım, sağlık, koruma ve eğitim hizmetlerine erişimi için Aile Temelli Ulusal Erken Müdahale Sistemini hayata geçireceklerini açıklayan Göktaş, ilk uygulamanın gelecek günlerde Ankara, Bursa ve Mersin’de başlayacağını söyledi.
Yaptıkları Türkiye’nin ilk Yaşlı Profili Araştırması’nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Göktaş, Bakanlık olarak, Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı kapsamındaki hizmetlerle yaşlıları desteklediklerini, yaşlı dostu yaşam alanları oluşturduklarını belirtti.
Bakanlığa bağlı 169 huzurevinde 14 bin 662, 270 özel huzurevinde ise 13 bin 508 yaşlının yatılı bakım ve rehabilitasyon hizmetinden faydalandığını dile getiren Göktaş, şunları kaydetti:
“Kurumlarımızda kalan ihtiyaç sahibi yaşlılarımızın tamamının bu hizmetten ücretsiz yararlanmasını sağlıyoruz. Bu yıl 6 huzurevimizi daha açarak vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 2 bin 50 kapasiteli 41 gündüzlü bakım ve aktif yaşam merkezimizde yaşlılarımıza ve ailelerine; rehberlik, danışmanlık, gündüzlü bakım ve psiko-sosyal destek hizmetleri sunuyoruz. Bakanlık olarak, yaşlılarımızın kurum bakımı yerine evde aileleriyle ve yakın çevreleriyle beraber yaşamalarını önceliyoruz. Engelli ve yaşlılarımızın sosyal hayata katılımlarını artırmak için ücretsiz seyahat gelir desteği sunuyoruz. YADES (Yaşlı Destek Programı) kapsamında, 95 bin 197 hanede 141 bin 710 yaşlı vatandaşımıza ulaştık.”
Göktaş, son 23 yılda, kadın hakları ve refahı konusunda büyük atılım gerçekleştirdiklerini belirterek, “Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye şiarıyla, bu yıl 8 Mart’ta açıkladığımız, Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile kadınların gücüne güç katmaya devam ediyoruz. 2024-2028 dönemini kapsayan eylem planımızla eğitim, sağlık, ekonomi, liderlik ve karar alma mekanizmalarına katılım ile çevre ve iklim değişikliği alanlarında çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.
Bakanlığın bütçesinin yarısından fazlasını kadınlar için ayırdıklarını ifade eden Göktaş, kamuda çalışan kadın oranının yüzde 42,7’ye kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 37,4’e, kadın istihdam oranının yüzde 32,5’e yükseldiğini vurguladı.
Bunu yeterli görmediklerini de aktaran Göktaş, “12. Kalkınma Planımızla, 2028 yılı sonuna kadar kadının iş gücüne katılma oranını yüzde 40,1’e, istihdam oranını ise yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için başlattıkları kadın girişimcileri destekleyen projelere ilişkin örnekler veren Göktaş, Türkiye’nin bugün OECD’de kadın-erkek eşitliğine duyarlı bütçelemeyi uygulayan 23 ülke arasında olduğunu söyledi.
“Bizim için tek bir vaka bile çok fazla”
Kadına yönelik şiddetin küresel bir sorun olmaya devam ettiğini belirten Göktaş, “Kadına yönelik şiddeti, topyekun mücadele etmemiz gereken hayati bir mesele olarak görüyoruz. Bu meseleye her zaman siyaset üstü bir anlayışla yaklaştık. Bizim için tek bir vaka bile çok fazladır. Bakanlık olarak, kadının temel haklarını ihlal eden ve toplum huzurunu tehdit eden şiddet karşısındaki net tavrımızdan asla taviz vermedik.” ifadelerini kullandı.
Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve siber olmak üzere şiddetin her türüyle mücadeleyi “sıfır tolerans” ilkesi doğrultusunda büyük bir kararlılıkla sürdürdüklerini aktaran Göktaş, şunları kaydetti:
“81 ilde avukatlarımızla kadın, çocuk ve aile üyelerine yönelik her türlü şiddet, tehdit, istismar, ısrarlı takip vakaları ve iddiaları büyük bir titizlikle takip ediyor, açılan davalarda mağdurların yanında yer alıyoruz. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile bu konuda dünyada eşi benzeri az bulunan hukuki bir düzenlemeye sahip olduğumuzu vurgulamak isterim. Bu güçlü kanunumuzun, etkin bir şekilde uygulanmasının en yakın takipçisiyiz. Kadına karşı şiddetle mücadelede siz, biz, hep birlikte varız.”
“Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’nın üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz”
25 Kasım’da yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ni kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir devlet politikası olarak en üst düzeyde ele alındığının en somut göstergesi olarak nitelendiren Göktaş, şöyle konuştu:
“Genelge kapsamında, ilgili tüm tarafların katılımıyla Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nu daha işlevsel şekilde yeniden yapılandırdık. Verilerin sistematik bir şekilde toplanması ve istatistiklerin üretilmesi amacıyla Veri ve İstatistik Komitesi’ni ihdas ettik. Ocak ayından beri üç aylık periyotlarla, ilgili kurumlarımızla Komite toplantıları gerçekleştiriyoruz. Komite kararı ile resmi verilerin üretimi, paylaşımı ve Resmi İstatistik Programına eklenmesi için bir çalışma başlattık. Sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, özel sektörümüz, ilgili kurum ve kuruluşlarımızla da güçlü bir işbirliği yürütüyoruz. Kadın çalışmaları yürüten sivil toplum kuruluşlarımız ile sık sık bir araya gelerek istişarelerde bulunuyoruz. Ayrıca Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’nın üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte, şiddet döngüsünün kırılması amacıyla, şiddet uygulayanların profillerini ortaya koyan yeni bir araştırma da yürütüyoruz.”
Göktaş, 2026-2030 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı için çalışmalara başladıklarını ifade ederek, “ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattı” ile şiddete uğrayan ya da uğrama riski taşıyan, destek ve yardıma ihtiyacı olan kadınlara ve çocuklara 7 gün 24 saat hizmet verdiklerini anlattı.
Bu yıl gerçekleştirilen atamalarla 50 bin 630 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamuda istihdam edilmelerini sağladıklarını belirten Bakan Göktaş, Sağlık Bakanlığı ile birlikte Merkezi Hekim Randevu Sisteminde öncelikli randevu almaları için yeni bir çalışma yürüttüklerini kaydetti.
“2,8 milyar liralık kaynak sağladık”
Bugün sosyal yardımlardan faydalananların yüzde 82’sinin çalışamayacak durumda olan vatandaşlar olduğunu ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani yüzde 82’si yaşlı, çocuk ve engellilerden oluşuyor. Süreli olarak başlattığımız, Türkiye Aile Destek Programımız, afetle mücadele eden vatandaşlarımız ve tek seferlik yardımlarımız da dahil olmak üzere, sosyal yardım programlarımızdan 4,9 milyon hanemiz yararlandı. Türkiye Aile Destek Programı kapsamında hanelere bu yıl 39,2 milyar lira olmak üzere toplam 103,2 milyar lira destek sağladık. Hedefimiz, sosyal yardım sistemimizi sadeleştirip dijitalleştirerek daha kapsayıcı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktır. Ulusal Vefa Programıyla, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla temizlik, bakım ve yemek hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyoruz. Bu bağlamda, 2024 yılı itibarıyla 127 bin vatandaşımız için 2,8 milyar liralık kaynak sağladık.”
Bakan Göktaş, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında ilk kez Sosyal Politikalar Bakanlar Toplantısını gerçekleştirdiklerini kaydederek, böylece Türk Devletleri Teşkilatının çalışma alanlarına sosyal politikanın girmesini sağladıklarını, imzaladıkları Bakanlar Bildirisiyle aile, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli bireyleri kapsayan bir eylem planı oluşturma kararı aldıklarını belirtti.
Uluslararası çalışmalara da değinen Göktaş, “Koruyucu aile modelimiz, Özbekistan ve Azerbaycan’a da ilham kaynağı oldu ve bu ülkeler koruyucu aile modelimizi kendi sistemlerine uygulamaya başladılar. Savaş sebebiyle ülkemizde misafir ettiğimiz Ukraynalı savaş mağduru çocuklara, Bakanlık olarak himaye ve koruma sağladık. Aynı şekilde tüm insan haklarının devre dışı bırakıldığı, kadın, çocuk, yaşlı demeden sistematik katliamların yaşandığı Filistin’den ülkemize tedavi amaçlı getirilen Filistinli kardeşlerimiz ve ailelerine yönelik psikososyal destek çalışmalarımız devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Göktaş, 2023 yılı kesin hesaba ilişkin bütçelerinin yüzde 99,6’sına tekabül eden 212 milyar 382 milyon liralık ödeneği kullandıklarını belirterek, 2025 yılı bütçe teklifinin 407 milyar 10 milyon 627 bin lira olduğunu söyledi.