KRİPTO ÜYELERİN TEHLİKESİ
FETÖ’nün en dikkat çeken eylemlerinden biri, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikasttı. Suikastı gerçekleştiren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş, örgütün kripto üyelerinin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne sermişti. Bugün, “Garson” kod adlı dijital veriler ışığında, FETÖ’nün emniyet içindeki gizli yapılanmasında yer alan kişilerin benzer suikast ve sabotaj eylemlerinde kullanılma riski taşıdığı değerlendiriliyor.
Bunun bir örneği ise; Adana İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde yapılan depo sayımında büyük bir skandal ortaya çıktı. 240 el bombası, 290 bin fişek ve aralarında 2 bini yüksek etkili “Hollow Point” mermisinin de bulunduğu mühimmat kaybolduğu ortaya çıkmıştı. Sayım ve dağıtımdan sorumlu polis memuru Oğuzhan Kalkan’ın çaldığı mühimmatları FETÖ bağlantılı isimlere sattığı belirlendi. Oğuzhan Kalkan’ın sattığı mühimmatların, KHK ile ihraç edilen ve ByLock kullanıcısı eski özel harekat polisi Yaşar Yıldırım ile Garson’un “Kırmızı” risk kategorisinde yer alan ve FETÖ üyeleriyle bağlantılı polis memuru Ali Menteşe’ye gittiği tespit edildi. Menteşe’nin kodu, suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’ın koduyla birebir örtüşüyor. FETÖ mensuplarına satılan mühimmatların ne olduğu konusu araştırıldığı öğrenildi.
DÖNÜŞ DAVALARI ŞOVA DÖNÜŞTÜ
FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilen ve Özel Harekat birimlerinden çıkarılan personeller, mahkemelerde gizli tanık “Garson” kod adlı şahsın dijital verileri ve ifadelerinin delil olarak kabul edilmemesi gerekçesiyle, geri dönmek için yargıya başvuruyor. Mahkeme kararıyla göreve dönen personellerin, tekrar branştan çıkmak için dilekçe vererek durumu şova dönüştürmeye başladı. Bu kişiler, görevden alınmalarının “Garson”un etkisiyle değil, kendi isteğiyle olduğunu savunarak, bu dilekçeleri kullandıkları görüldü.