Önceki akşam açıklanan “asgari ücret”, çok farklı ve yer yer tepkisel yorumları beraberinde getirdi. Aylardır siyasi patinaj yapan muhalefet partileri birden hareketlendi. 22.104 TL’lik yeni asgari ücret, 2024’e kıyasla yüzde 30 artışı ifade ediyor. Yüzde 21’lik 2025 yılsonu hedefine göre reel artış mesajı içeriyor. Asgari ücret deyince, çok boyutlu düşünmek gerekiyor…
1- Siyasi iktidarın üstlendiği riskler.
2- Çalışanların beklentisinin yönetilmesi.
3- Sanayinin rekabet gücünün gözetilmesi.
4- İstihdamın korunması.
5- Gelir dağılımının -mümkünse- iyileştirilmesi.
Kabul edelim ki Türkiye’de asgari ücret, “en az geçim ücreti olmasa da yaygın ücrete dönüşmüş durumda!” Dolar bazında baktığınızda Türkiye’nin yarışma içinde olduğu ekonomilere oranla yüksek ama ülkedeki açlık sınırına baktığınızda düşük olarak yorumlanabilecek bir seviye söz konusu! Zaten yaman çelişki de burada yaşanıyor! Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın, halkın memnuniyet katsayısını aşağıya çekebilecek asgari ücrete “evet” diyebilmesi “zor, zorlu ve hatta zorunlu” karar aşamalarından geçildiğine işaret ediyor. Belli ki Erdoğan, 2025 için “faizin ve enflasyonun düştüğü senaryoyu” ön plana almış. Aslında siyasi maliyetini de üstlenmiş! Zira sabır istenen 2025 yılı, gelecek güzel günlerin habercisi olmak zorunda. “Beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır!” misali bir tabloya umut bağlandığı çok açık!
Bütün bunların yanında… Asgari ücret için bölgesel ve sektörel ayrımı ele alabilecek; hesabını ise “gıda, kira ve ulaştırma enflasyonuna” endeksleyecek yenilikçi modellere ihtiyaç olduğu da bir gerçek!
***
2024’TEN 2025’E FLAŞ OLAYLAR…
Şöyle geriye dönüp bir bakıldığında son günlerine yaklaştığımız 2024 yılına damga vuran olay/kararlar arasında bence üç başlık ön plana çıkıyor:
1- Yerel seçimler ve ilk sonuçları.
2- Sn. Devlet Bahçeli‘nin İmralı merkezli, PKK terör örgütünü lağvetme hamlesi.
3- Suriye’de Baas rejiminin çökmesi.
2025’in sıcak başlıklarına gelince…
1- 20 Ocak 2025’te başlayacak 2. Trump döneminin fırsat ve tehditleri.
2- Şubat 2025’te beklenen AK Parti Büyük Kongresi ve güçlü değişim iradesi.
3- Umut hakkı çağrısına kurumsal ve hukuki zemin kazandırılması.
4- Enflasyonla mücadelenin evrileceği hassas aşama.
5- Meclis’te oluşması beklenen sayısal ve siyasal yeni ittifaklar. Ve her halükarda… “Sivil, kapsayıcı, daha demokratik anayasa arayışı!”
***
ÖZET SURİYE BİLANÇOSU
■ Suriye’de ne yaşandı ve bundan sonra ne olacak?
– 13 yıl 8 ay önce olması gereken oldu. Büyük bedeller ödenerek Suriye özgürleşti.
– Ama asıl büyük ve sancılı siyasi/hukuki/askeri/ ekonomik dönüşüm başladı.
■ Suriye’de yeni sistem nasıl kurulacak?
– Sabırla ve bir şans verilerek. – Toprak bütünlüğü ve üniter yapı korunarak.
– Anayasal vatandaşlık tanımlanarak. – Milli ordu oluşturularak. -Yeni Merkez Bankası ve yeni ekonomi dönemi başlatılarak. -Temel altyapı ihtiyaçları süratle karşılanarak. – Uluslararası topluma entegre olunarak.- İç ve dış kışkırtmalara karşı dirençli durarak.
■ YPG terör örgütü denklemden nasıl çıkarılacak?
– Şu anda PYD-YPG’nin kontrol ettiği topraklar ana gerilim unsuru. Çünkü buraların asıl sahibi Araplar.
– Suriye’nin petrol, doğalgaz ve su kaynakları ülkenin doğusunda bulunuyor. Ve ABD orayı PYD/ YPG’ye verip gelir kazanmalarını sağladı. O kaynakların merkezi bütçeye bağlanması çok mühim!
– Suriye dışından gelen PYD/YPG unsurları ülkeyi terk edecek. PKK yönetiminin Suriye’den ayrılması da kaçınılmaz olacak.
■ Trump geldiğinde ne değişecek?
– O ana kadar stratejik zemin hazırlanacak.
– ABD’nin, “DEAŞ, El Hol Kampı ve SDG ne olacak?” soruları hakiki cevabını bulacak.
Yani
– ABD de yeni durumu bir şekilde kabul edecek.