Batı’nın hapishane bekçisi: Terör örgütü PKK/YPG « Türkiye'nin Sesi Gazetesi Resmi ve Tek İnternet Sitemiz Ankara Genel Müdürlüğü İletişim Numaramız 0312 922 05 73 0312 922 12 40

16 Ocak 2025 - 19:56

Batı’nın hapishane bekçisi: Terör örgütü PKK/YPG

Son Güncelleme :

16 Ocak 2025 - 18:01

Batı’nın hapishane bekçisi: Terör örgütü PKK/YPG

Suriye’de Esed rejiminin devrilmesinin ardından gündeme gelen en önemli konulardan biri de ülkenin önemli kısmını işgal altında tutan terör örgütü PKK/YPG. Örgüt Suriye iç savaşından yararlanarak işgal ettiği bölgeleri yeni yönetime devretme konusunda istekli değil.

Esed rejimi döneminde hem altyapı hem de üstyapı konusunda hiçbir yatırımın yapılmadığı ülkede yakıt ve enerji sıkıntısı had safhada. Suriye doğal kaynaklar bakımından zengin olmasa da özellikle kuzeydoğu bölgelerinden çıkartılan petrol ve doğalgaz önemli girdilerden biri kabul ediliyor.

Ancak bu bölgeleri işgal eden örgüt, Suriyelilere ait doğal kaynakları yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Durum böyle iken hem yeni Suriye yönetimi hem de Türkiye, terör örgütünün işgal ettiği bölgelerden çıkmasını, silah bırakmasını ve kendisini lağvetmesini istiyor.

Türkiye ve yeni Suriye yönetiminin tüm uyarılarına rağmen bugüne kadar örgüt bir adım atmış değil. Suriye Milli Ordusu (SMO) ile terör örgütü arasındaki çatışmalar Tişrin Barajı çevresinde devam ediyor.

Öte yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan Batılı ülkeler, örgütün işgal ve ayrılık yanlısı politikasına destek vermeyi sürdürüyor. Esasında DEAŞ bahanesiyle bölgede destekledikleri terör örgütü PKK/YPG için biçtikleri bir rol daha var. Hapishane Bekçiliği

Batı'nın hapishane bekçisi: Terör örgütü PKK/YPG

Hapishane Bekçisi: PKK/YPG

2014 yılında Irak’ta ortaya çıkan ve kısa zaman içerisinde Suriye’de de geniş bir alan kazanan terör örgütü DEAŞ, uzun süren çatışmaların ardından yenildi. Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu ile DEAŞ terör örgütü ile göğüs göğüse mücadele eden ilk ve tek NATO ülkesi oldu.

Ancak başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler DEAŞ bahanesiyle terör örgütü PKK/YPG’ye tırlar dolusu silah gönderdi. Bunun yanı sıra ABD örgütün kapasite artırımına katkı sağlayacak eğitimler vermeye devam etti. Suriye’nin içerisinde ayrılıkçı bir unsur olarak büyüyen örgüt, kendisinden olmayan her yapıyı yok etmeye çalıştı. Öyle ki, kendisi gibi düşünmeyen diğer Kürt partilerini dahi baskı altına aldı.

DEAŞ’in yenilmesi ve minimize olmasının ardından ise terör örgütünün desteklenmesi için yeni bir bahane üretildi. DEAŞ tutukluları ve ailelerinin kaldığı kampların güvenliği.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi’ne göre bölgenin en büyük kampı olan El-Hol Kampı’nda 2019’da kalan 70 bin kişinin en az 11 bini DEAŞ tutuklularının yakınlarından oluşuyordu. Bugün bu sayının 50 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. El-Hol sakinlerinin yüzde 90’ı ise kadın ve çocuk.

Bir diğer önemli kamp ise Roj. Türkiye sınırındaki Malikiye’nin güneyinde yer alan bu kampta DEAŞ tutukluları bulunuyor. Sayıları konusunda net bilgi olmasa da 2 bin ile 3 bin civarında mahkumun olduğu tahmin ediliyor. Roj kampı, El-Hol’dan transferlerin ardından önemi ve nüfusu artan bir kamp olarak ön plana çıktı.

Diğer taraftan DEAŞ’in yenilgisinin ardından Münbiç’ten Irak’a kadar 20’den fazla kamp kuruldu. Ancak halihazırda El-Hol ve Roj en önemli kamplar olarak görülüyor.

Batı'nın hapishane bekçisi: Terör örgütü PKK/YPG

Terör örgütünün güvencesi başka bir terör örgütü

Terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki kamplarda 3 grup bulunuyor. Irak kökenliler, Suriyeliler ve 3’üncü ülke vatandaşları. Irak’ta sağlanan istikrarla kamplardaki Iraklı nüfusta ciddi bir azalma gözleniyor. Suriyelilerin sayısı ise her geçen gün azalıyor. Özellikle Esed rejiminin devrilmesinin ardından yeni yönetimin bu konuda adım atması bekleniyor.

Kamplardaki en önemli problem ise 3’üncü ülke vatandaşları. Özellikle Batılı ülkeler kendi vatandaşlarını geri alıp, yargılamak ve cezalandırmaktan geri duruyor. Bir iki ülke hariç bu konuda adım atılmıyor.

Örneğin son zamanlarda terör örgütü PKK/YPG hamiliğine soyunan Fransa, kendi vatandaşlarını geri alma konusunda en isteksiz ülkelerden birisi. Paris, ne eski DEAŞ’lilerle ne de aileleriyle uğraşmak istiyor. Bunun için bulduğu çözüm ise basit, terör örgütünü desteklemek.

Esasında bu durum, terör örgütü ile Fransa arasındaki gizli bir anlaşma gibi. Örgüt, olası çatışma durumunda kamplardaki DEAŞ’lileri serbest bırakmakla tehdit ediyor. Ancak Türkiye ve yeni Suriye yönetiminin attığı adımlar, hem terör örgütünü hem de destekçilerini şaşırtıyor.

Terör örgütünün bu argümanını da elinden almak isteyen Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan üzerinden, “Bir an önce Suriye hükümetinin kampların ve hapishanelerin güvenliğini devralıp, olmazsa Türkiye de bu konuda elinden gelen desteği vermeye hazırdır.” mesajı iletti.

Bu mesaj, savaşacak DEAŞ’li bulmayan örgütün sarıldığı “DEAŞ kampları” bahanesine de indirilmiş önemli bir darbe olarak görüldü.

Hem Türkiye hem de Suriye’nin beklentisi başta Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin kendi vatandaşları olan teröristler ve ailelerini geri alması. Zira 3’üncü ülke vatandaşlarının geri dönmesiyle sorunun önemli bir kısmı da çözülmüş olacak.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.