Türkiyenin küresel barış diplomasisi: Kıtalar arasında bir köprü
Türkiye, Avrupa ve Asya’yı birleştiren stratejik konumu ile sadece coğrafi bir köprü değil, aynı zamanda diplomatik bir uzlaşı merkezi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Ankara’nın barış diplomasisi sınırları aşarak dünya çapında yankı buluyor.
Somali’den Ukrayna’ya, Gazze’den Suriye’ye kadar birçok kriz bölgesinde Türkiye’nin girişimleri, barış ve istikrar için önemli adımlar atıldığını gösteriyor.
Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin ara buluculuğu
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaş, uluslararası dengeleri sarstı. Ancak Türkiye, bu kriz boyunca tarafsız ve çözüm odaklı bir tutum sergiledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Ankara, Moskova ve Kiev ile diplomatik temaslarını kesintisiz sürdürdü.
Özellikle tahıl koridoru anlaşması, milyonlarca insanı açlık tehlikesinden kurtaran bir çözüm olarak kayda geçti. Bu girişim, Türkiye’nin kriz yönetiminde ne denli etkili bir rol oynadığını dünyaya bir kez daha gösterdi.
Rusya-Ukrayna savaşı, yalnızca iki ülke için değil, küresel ekonomi ve güvenlik dengeleri açısından da derin etkiler yarattı. Hala devam eden savaşta diplomasiye şans veren adım İstanbul Anlaşması'yla olmuştu.
Suriye’de yeni dönem
Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden iç savaş, 2024’te Halep’in batısında başlayan harekatla yeni bir aşamaya girdi. 12 günlük operasyon, Suriye rejiminin devrilmesiyle sonuçlandı.
Türkiye, bu süreçte hem insani hem de stratejik bir aktör olarak öne çıktı. Rejimin zayıflıklarını iyi analiz eden Ankara, uluslararası baskılara rağmen Suriye halkının yanında yer aldı.
Suriye’nin toprak bütünlüğü, terörden arındırılması ve mültecilerin güvenli dönüşü Türkiye’nin temel öncelikleri arasında oldu.
Türkiye, bu çabalarıyla uluslararası arenada “tarihin doğru tarafında” yer alan nadir ülkelerden biri olarak takdir topladı.
Somali-Etiyopya krizinde Ankara süreci
Somaliland ve Puntland gerilimleriyle büyüyen Somali-Etiyopya krizi, Türkiye’nin ara buluculuğunda çözüm yoluna girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Ankara’da başlayan görüşmeler taraflar arasında uzlaşı sağladı.
Ankara’daki diplomatik girişimle, Somali ve Etiyopya tarafları, diyalogla hareket etme konusunda mutabakata vardı.
Somali’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilirken, Etiyopya’nın deniz erişimi talepleri dengeli bir şekilde ele alındı.
Türkiye’nin bu süreçteki kolaylaştırıcı rolü, bölgesel istikrar için bir model olarak değerlendirildi.
Hamas-İsrail ateşkesinde Türkiye’nin rolü
Gazze’deki insani kriz, 15 ay süren çatışmaların ardından sağlanan ateşkesle bir nebze hafifledi.
Türkiye, ateşkes diplomasisinde önemli bir rol oynadı. Hamas ve İsrail taraflarının müzakere masasına oturması için hem diplomatik hem de insani çabalarını yoğunlaştırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas’ı masaya getirme konusundaki etkisini vurgulaması, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini gözler önüne serdi.
Ateşkes anlaşmasıyla Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasının önü açıldı ve iki taraf arasında esir takası başladı.
Türkiye’nin barış diplomasisi, yalnızca krizlerin çözümüne değil, aynı zamanda istikrarın sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor. Farklı kıtalarda yürüttüğü bu aktif politika, uzlaşıyı esas alan bir yaklaşımı yansıtıyor.
Haritaların ötesinde bir diplomasi anlayışıyla Türkiye, kıtalar arasında köprü olmaya devam ediyor.