Göktaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Aile yapısına ve değerlerine özen ve hassasiyet göstererek aileyi korumayı anayasal bir sorumluluk olarak nitelendiren Göktaş, bu sorumlulukla “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”nı hazırladıklarını belirtti.
Söz konusu belge kapsamında küresel riskler ve demografik dönüşüm, sosyal refah, aile odaklı sosyal hizmetler, dijitalleşme, çevre ve afetler olmak üzere 5 ana tema çerçevesinde stratejik hedefler belirlediklerini bildiren Göktaş, dünyanın her yerinde demografik dinamiklerin değiştiğine dikkati çekti.
Gönül Elçileri Projesi’yle 10 bin 316 çocuk koruyucu aile hizmetinden yararlanıyor
Bakanlık olarak, çocuğun üstün yararı ilkesini temel alarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu inançla çocuklarımızı donanımlı, özgüveni yüksek ve topluma katkı sağlayan bireyler olarak yetiştirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Hizmetimiz ile 169 bin 584 çocuğumuzu ailelerinin yanında destekliyoruz. Bu kapsamda çoğunlukla annelere olmak üzere aylık ortalama 1 milyar lira tutarında ödeme yapıyoruz. Bu aileleri en az 3 ayda bir evlerinde ziyaret ederek danışmanlık hizmeti veriyoruz. Okul Destek Projesi ile SED’den faydalanan 41 bin 30 çocuğumuza sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda kendilerini geliştirme imkanı sunuyoruz. Bu yıl ‘bir çocuğa verilecek en değerli hediye ailedir’ diyerek koruyucu aile çalışmalarımıza hız verdik. Yeni modellerimiz olan geçici ve profesyonel koruyucu aile hazırlıkları kapsamında yıl içerisinde 47 farklı eğitim ve toplantı gerçekleştirdik. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlatılan Gönül Elçileri Projesi’yle 10 bin 316 çocuğumuz koruyucu aile hizmetinden yararlanıyor. Bugüne kadar 20 bin 69 çocuğumuzu ise evlat edinme hizmetinden faydalandırdık”.
Her bir şehre, ilçeye, mahalleye hatta aileye özgü hizmetler belirleme kapasitelerini de geliştireceklerini vurgulayan Göktaş, şunları söyledi:
“Başlattığımız bir diğer yeni ve kapsamlı çalışma ise Aile Rehberi Sistemi’dir. Bu sistem ile vatandaşlarımıza daha etkin ve erişilebilir sosyal hizmetler sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, 8’ini bu yıl hizmete açtığımız, 418 Sosyal Hizmet Merkezimiz ve yine bu yıl 309 ilçede oluşturduğumuz SHM irtibat noktalarımızla, vatandaşlarımıza ihtiyaçları doğrultusunda destek oluyoruz. 2013 yılından bu yana ülkemiz genelinde 235 afet ve acil durumda 5,6 milyon vatandaşımıza psikososyal destek hizmeti sunduk. Bugüne kadar 5 bin 681 ASDEP (Aile Sosyal Destek Programı) görevlimizle son bir yılda 1,4 milyon hane olmak üzere toplam 8,3 milyon haneye ulaştık.”
Göktaş, Yeşilay ile madde, alkol, tütün, kumar, dijital ve teknoloji bağımlılığı hususlarında düzenledikleri önleyici rehberlik, eğitim ve farkındalık programlarıyla bugüne kadar 1,5 milyondan fazla kişiye ulaştıklarını aktardı. Yeni hizmet modeli Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı ile yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarına sosyal uyum boyutunda katkı sunacaklarını belirten Göktaş, “Dijital bağımlılık son yıllarda ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Konunun uzmanları, ebeveynler ve çocukların katılımıyla, Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı’nı düzenledik. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızda belirlediğimiz hedefler çerçevesinde, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği tehlikelere karşı tedbirler geliştiriyoruz. Hedefimiz, dijital dünyanın aileler ve özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve kalıcı çözümler geliştirmektir” bilgisini paylaştı.
“Aile Enstitüsü’nün çalışmalarında son aşamaya gelindi”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla hayata geçirilen, deprem bölgesi ile doğurganlık oranları en düşük olan Zonguldak, Karabük ve Bartın ile Osmaniye’de uygulamaya başlanan Aile ve Gençlik Fonu’na gençlerin yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Göktaş, “Proje kapsamında 6 bin 17 çifte evlilik öncesi eğitim ve aile danışmanlığı hizmeti sunduk. Ayrıca 5 bin genç çiftin kredi ödemelerini gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde, projemizin uygulama alanını genişleterek daha fazla çiftimizin bu imkandan faydalanmasını sağlayacağız” dedi.
Aile ve nüfus politikalarına yön vermesi amacıyla kuracakları Aile Enstitüsü’nün çalışmalarında da son aşamaya geldiklerini bildiren Göktaş, “Evlilik öncesi eğitim ve aile eğitim programlarımızla 6,6 milyon kişiye eğitim verdik” açıklamasında bulundu.
“İlk Öğretmenim Ailem Projesi” ile ailelere yönelik, ebeveynlik becerilerini geliştirme ve çocukların sağlıklı gelişimini destekleme amacıyla rehberlik hizmetleri başlatacaklarını aktaran Göktaş, Milli Eğitim Bakanlığıyla yürüttükleri “BİZ Projesi” ile okula yeni başlayan çocuklara ve ailelerine eğitim sürecine uyum desteği verdiklerini anlattı.
Çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmetlere erişimi arttırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak için Çocuk Yaşam Merkezlerinin pilot uygulamasını Bursa’da başlattıklarını anlatan Göktaş, “2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 2 bin 97 çocuğu bu merkezlerimizde etkinlik ve faaliyetlerden faydalandırdık. Deprem bölgesindeki Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya olmak üzere 4 ilimizde Çocuk Yaşam Merkezi oluşturmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz” sözlerini sarf etti.
Kadınların ev ve iş hayatı arasında tercih yapmak zorunda kalmamaları için UNICEF ile işbirliğinde erken çocukluk döneminde bakım hizmeti veren kişilere yönelik Ev Temelli Bakım Hizmet Modelini hayata geçireceklerini söyleyen Göktaş, şunları kaydetti:
“Ayrıca 0-3 yaş dönemi çocuklar için mahalle tipi kreş modelimiz ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Çocuklar Güvende Programı kapsamında 393 ekibimizle risk altındaki çocuklar ve ailelere koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunuyoruz. Ekiplerimiz bu programla 25 bin 990 okul ziyareti ve 138 bin 462 görüşme gerçekleştirerek 55 bin 67 sosyal hizmet müdahalesinde bulundular. Çocuklarımızı yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için oluşturduğumuz Sosyal Medya Çalışma Grubumuz ile olumsuz içerikleri takip ederek koruyucu ve önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca ailelerin çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayınları ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformunu oluşturduk. Çocuklarımızı korumak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına gereken her türlü adımı atmakta kararlıyız.”